Woz Büyücüsü: bir teknoloji masalı
Önce, kim olduğu hakkında en ufak bir fikri bile olmayanları aydınlatalım: Stephen Gary Wozniak, (halk arasında Woz diye biliniyor) Steve Jobs ile birlikte Apple Computer’in kurucularından. Bu ikilinin Dünyanın PC endüstrisine şöyle bir katkıları olmuş: insanlar tarafından satın alınabilir ilk bilgisayarları yapmışlar. Aslında bunları Woz, şahsen tasarlamış ve elde havya yapmış.
Kesinlikle muzip, eğlenceli, ve garip bir adam. Bin bir türlü telefon şakası, lisede okula tik tak eden paketler bırakmalar, üniversitede televizyonda futbol seyredilirken maçın en heyecanlı yerinde parazit yapma aletiyle sporcuları çıldırtmalar. Kısacası her türlü elektronik muziplik ondan sorulurmuş.
Sanırım gözü hiç yükseklerde olmamış. Üniversiteden sonra HP’de mühendis olarak çalışmaya başlamış. İşinden ve maaşından çok, ama çok memnunmuş. Onlara bir bilgisayar yapmayı teklif etmiş, ama kabul etmemişler. Woz da Steve Jobs ile oturup evinin garajında canının istediği ilk bilgisayarı yapmış. Çünkü bütün istediği buymuş.
Ama Jobs’un hırsı ve ticari kafası sayesinde bugünlerin kişisel bilgisayar devi Apple Computer kurulmuş. Woz için işin bundan sonrasının hiç tadı olmamış. Nitekim, bir süre sonra Apple Computer’i bırakıp kendi şirketini kurmuş.
Woz’un çılgınca yaratıcı biri, ya da bir bilgisayar dehası olmadığının ilk işareti bence burada. Kendi şirketini kurduktan sonra tasarlayıp satmak istediği ilk ürün, her aleti kontrol edebilen bir uzaktan kumanda. Ne yeni bir teknoloji, ne de dahiyane bir ürün. Ama Woz Apple’dan kazandığı hazinenin bir kısmını bu tip projelerle harcamış. O sadece konusunu çok iyi bilen (ama çok iyi) bir mühendis.
Bir ara rock konserleri düzenlemiş, çok para batırmış. İki kez evlenip boşanmış her boşanmadan da mal varlığının yarısını vererek çıkmış. Los Gatos, California’da kendine kocaman bir ev almış. Ev çok güzel, ama Los Gatos halkı fena kazıklandığını söylüyor. Adamın parasıyla arası hiç iyi değil. Sanırım bunlar pek umurunda da değil. Los Gatos okullarının neredeyse hepsinin bilgisayar laboratuarlarını o yapmış. Ve hala, sırf zevk için beşinci ve sekizinci sınıflara bilgisayar dersi veriyor.
Şu andaki tek saplantısı çocuklar. Çok iyi bir öğretmen ve çocuklara bir şey öğretmek onu çılgınca mutlu ediyor. “Belki, bu çocuklardan biri, bir gün her şeye farklı bir açıdan bakacak” diyor.
Bilgisayar endüstrisinin, o bırakalı beri aldığı yoldan hiç memnun değil. İnsanların teknoloji korkusunun, her zaman en hızlı en kuvvetli bilgisayarı isteme hırsına çevrildiğini düşünüyor. Ona kalırsa her şey çok daha ince düşünülmeli ve nasıl daha verimli çalışacağına karar verilmeli. Bu yüzden, teknolojinin güçlenmesinin duracağı zamanı bekliyor. (Biliyoruz ki, tahminen 2008’den itibaren artık daha hızlı CPU üretilemeyecek.) Hız için teknolojiye değil, kodun verimliliğine güvenmeliyiz, kafa yormalıyız diyor.
Kendisi de hiç büyümeyecek cinsten bir bebek olan Woz’un, bebeklerle ilgili bir hikayesi ile bitirelim:
Woz, her zaman enteresan telefon numaraları peşinde koşmuş. Sonunda 888-88-8888 numarasını ele geçirmiş. Ama günde neredeyse yüz yanlış telefon geliyormuş. Genelde karşı taraftan hiç ses duyulmuyor, nadiren televizyon ya da konuşan insanlar duyuyormuş. Bir gün, yine böyle telefonlardan birini dinlerken, birinin “N’apıyosun, çabuk kapat onu!” dediğini duymuş. Sonunda olayı çözmüş… Bebekler, telefonu açıp hep aynı tuşa basıyorlar, çıkan bip sesini hayranlıkla dinliyorlarmış. Son jenerasyon ilk telefon konuşmasını yapıyor, ve hepsi de Woz’u arıyorlarmış.
- Category: blog, yeniyüzyıl
iğrenç bir site hiç bişey yok
:)
çok igrenç değil mi ? sen niye geldin o zaman ?