Gurunuzu nasıl hoş tutarsınız
Bilgisayar öğrenmek, biraz düşününce, bir zanaat öğrenmeye çok benziyor. Yapayalnız öğrenmeniz zor. Muhakkak danışacak, size birşeyler öğretecek birilerine ihtiyacınız var. En azından aradığınız bilgiye ulaşmanın yolunu öğrenene kadar. Burada devreye, sizin mahallenizde de muhakkak bir tane bulunan bilgisayar delisi tabir edilen şahıslar giriyor. Gurular, size yol gösteriyor, öğretiyor ve problemlerinizi çözüyorlar. Şimdi kısa bir reklam arası verip kendi guruluğumdan bahsedeceğim.
Neredeyse ömrümün yarısı boyunca birilerine bilgisayar yaptım. Hatta birara “Yeter artık, para alacağım!” diyerek, hayatımı böyle kazanmayı bile denedim. Fena para da kazanmıyordum doğrusu. Kurduğum her bilgisayar için $100 alıyor, New York seyahatine 4 bilgisayar kaldı, 3 bilgisayar kaldı diyerek etrafta dolaşıyordum. O New York seyahatinden sonra vazgeçtim. Artık para karşılığı bilgisayar yapmıyordum, ama çok geçti, çünkü çoktan tanıdığım herkesin bilgisayar bakanı olmuştum. Eve bozuk bilgisayar yağıyordu. Aynı anda 8-9 makineyle uğraştığım oluyordu. Bedava verdiğim bu servis karşılığında bir kere fırça bile işittim. Yavaş yavaş, “Hayır, yapamam, vaktim yok.” demeyi öğrendim. Şimdi sadece dostlarıma, o da vaktim varsa yardım ediyorum.
Bu yüzden bu müessese hakkında biraz düşünmüşlüğüm var. Ve size bu cins insanlara nasıl davranılması gerektiğini anlatan minik bir rehber hazırladım.
Birşeyler bildiğinizi göstermeye çalışmayın
Bu gurunuzun umrunda bile değildir. O sizin aptal olduğunuzu düşünmüyordur. Bu yüzden ona akıllı olduğunuzu ispat etmek için, saçma sapan şeylerden bahsetmek, “AGP PCI’dan dört kat hızlıymış di mi, abi?” şeklinde cümleler kurmak zorunda değilsiniz. Zaten tahminen adamcağızın 300 bilmemkaçıncı hastasıysanız, o anda tek düşündüğü probleminizi çözüp, sizi yollamaktır.
Problemlerinizi bir kerede söyleyin
Gurunuz probleminizi çözdükten, ve yavaş yavaş sizi geçirme hazırlıkları yapamaya başladıktan sonra, “Şunu da bi halletsen, abi” diyerek, karşısına yeni bir sorun çıkarmayın. Gurunuzun, her vaka için ayırdığı vaktin geçmesine tahammülü yoktur.
Yağlamayın
“Bu işi çözmek, senin gibi bir bilgisayar dahisinin en fazla beş dakkasını alır.” gibi cümleler kurmayın. Gurunuz, bir dahi olmadığının, en fazla mahallenin usta bilgisayarcısı olduğunun farkındadır.
Başka gurulardan bahsetmeyin
Teyzenizin Amerika’daki oğlunun Harward’dan burs almış olması veya Lucas Arts’da staj yapıyor olması, inanın gurunuzu kıskandıracak ve üzecektir. O size bedavadan hizmet verirken, sizin onun ruh sağlığıyla oynamanız büyük haksızlıktır.
Hardware sormayın
Yani, hiç değilse her karşılaştığınızda sormayın. Gurunuz piyasaya çıkan bütün donanım ürünlerini test edip hangisinin daha iyi olduğunu bilmek ve bildirmek zorunda değildir. Bu tip konuları araştırmak için Internet’te geçireceğiniz yarım saat, gurunuzun sizin için geçireceği yarım saatle aynı uzunluktadır.
Tembel beyin olmayın
İcab ediyorsa not alın ve aynı şeyi iki kere sormayın. Gurunuzun tahammül edemediği şeylerden biri, 30 saniye düşünseniz cevabını bulacağınız soruların ona sorulmasıdır.
“Bu niye çalışmıyor?” diye sormayın.
Uzaktan bakarak anlayamaz. Zaten bu ne biçim bir soru. Sanki anlatsa anlayacaksınız. Bozuk işte.
Bu kurallara riayet ederseniz, gurunuz sizi pek sevecek, bir dahaki sorunununuzda afakanlar basmadan yardımcı olmaya çalışacaktır…
- Category: blog, yeniyüzyıl